Abstract :
Dil” sözcü?ü, Türkçe sözlüklerde; “gönül, kalp, dil, yürek, niyet ve esir” olarak anlamland?r?lmaktad?r. Ancak sözcük, her ne kadar bu anlamlar?n tümünü kar??lasa da Klasik Türk Edebiyat?nda daha çok “duygunun merkezi olan gönül” manas?yla yorumlanm??; hatta sözcükle olu?an pek çok tamlamada da bu anlam ön plana ç?km??t?r. Ancak kimi ?iir örnekleri incelendi?inde “dil”in sözlüklerde yer alan bu anlamlar? kar??lamad??? dü?ünülmü?tür. Bu amaçla birçok sözlük ve kaynak taranm?? ve “dil”in “kar?n” anlam?na da geldi?i tespit edilmi?tir. Bu anlam, Klâsik Türk ?iirinde geçen hemen her ?iirde sözcü?ün yeniden yorumlanmas?na imkân tan?makla kalmam??; dil ile ilgili tamlamalar?n da yeniden ele al?nmas? gerekti?ini göstermi?tir. Örne?in “dil yaras?” (puhte-i dil, zahm-? dil, dil-i mecrûh, dil-efgâr), pek çok beyitte bir hastal??a i?aret etmekte ve “kar?nda olu?an yara” olarak nitelendirilmektedir. Çal??may? s?n?rland?rmak aç?s?ndan söz konusu makalede “dil yaras?”n?n bu anlam? üzerinde durulacak ve yaran?n nas?l olu?tu?u, neye benzedi?i ve tedavisinin neler oldu?u ara?t?r?lacakt?r.
Keyword :
dil, dil yaras?, kar?n, sözlük